15 Ağustos 2011 Pazartesi

Kulenin Hanımı XI

-Öte Dünya'ya gitmiştin.

Ayça ve Bora, Meryem'in sesini duyunca yerlerinden sıçradılar. Bora aksi aksi çıkıştı:
-Ödümüzü kopardın. Ne zamandır oradasın?
-Şimdi geldim. Eşyalara o kadar dalmıştınız ki geldiğimi duymadınız. Nihayet doğru soruları sormaya başlamışsınız.
-Sanırım bizi bu konuda bilgilendireceksin.
-Elbette.

Ayça merakla sordu:
-Öte Dünya nedir, Meryem?
-En basit ifadeyle, görünenin ötesindeki dünyadır. Evren sonsuz boyutludur fakat gözlerimiz bu sonsuzluğun içinde sadece üç boyutu algılayacak şekilde ayarlanmıştır. Görebildiklerimizin ötesinde bir sürü alem vardır. Öte Dünya dediğimiz şey aslında sonsuz öte dünyadan sadece biridir. Komaya girdiğin gün, Deniz'in peşinden gitmeyi can-ı gönülden istemiştin. Ama önce bu dünyadaki görevlerini bitirmen gerekiyordu. Bu yüzden Evren seni bir tür hızlandırılmış çalışmaya aldı. Deniz "Işık" olurken ortaya çıkan enerji girdabı seni daha yüksek boyutlara çekti. Bunun sonucu olarak bu dünyayı algılayamaz oldun. Aylarca yüksek alemlerde gezindin. Başka yaşamlarda halletmen gereken bir çok işi oralarda hallettin. Böylece geri döndüğünde sadece burada yapman gereken çok az şey kalacaktı. O görevleri de tamamladığında sen de Deniz gibi bu yaşamda Işık olabilecektin.

Ayça'nın kafası karışmıştı:
-Sormak istediğim o kadar çok şey var ki.
-Hepsi için vaktimiz var.
-Mesela, eğer komada olduğum süre içinde başka bir yerdeysem neden o yeri hatırlamıyorum?
-Yüksek boyutların bilgilerini buraya zihninle taşıyamazsın. Zihnin orada olanları hatırlamaz. Ancak trans halindeyken o boyutları algılayabilir, hatırlayabilir ve oralarda iş görebilirsin.
-Bora aynı şeyleri yaşamadı. Eğer bu yaşamda Işık olacaksam o da benimle gelebilecek mi?
-Bora önceki yaşamlarında anlaşmalarını tamamlamıştı. Bu yaşama sadece sana eşlik etmek, yol arkadaşlığı yapmak için geldi. İkiz alevler son enkarnasyonlarında bunu sık sık yaparlar.

Konu birden Bora'nın ilgisini çekmişti:
-İkiz alev mi dedin? Yani ru eşi gibi bir şey miyiz biz?
Meryem şefkatle gülümsedi:
-Bunu bu tarihe kadar anlamamış olmanıza şaşırıyorum. Aslını istersen ruh eşinden biraz daha fazlasısınız. Bu iki kavram sıkça karıştırılır. İnsanın her yaşamda en az onbeş tane ruh eşi olur. Bunlar anlaşmalarınızı yerine getirmenizi sağlayan ruhlardır. Hayattaki en büyük derslerinizi onlar aracılığıyla alırsınız Oysa ki kişinin tüm yaşamları boyunca sadece bir tane ikiz alevi olur. İkiz alevler çok önemli bir şey olmadıkça son enkarnasyonlara kadar birlikte doğmayı seçmezler. Genelde biri daha yüksek boyutlardan öbürüne yardım ve rehberlik eder. Herkesin kendisini öte alemlerden destekleyen bir ikiz alevi vardır fakat insanlar çoğunlukla bunu fark etmezler. İçlerinde büyük bir tamamlanmamışlık ve özlem duygusuyla yaşarlar, kendilerine rehberlik eden o sesin "içlerinden gelen bir ses" olduğunu düşünürler. Ruh yaşam oyununda olgunlaşıp artık oyundan çıkmaya yaklaştığında İkiz Alevi ile bu dünyada birleşir. Oyunun sonunda olan budur.

Bora da Ayça da ayak parmaklarına kadar kızardıklarını hissettiler. Çocukluktan getirdikleri kardeşlik ilişkisini korumak için bilinçli olarak uzak durdukları bir konu, önlerine açılmıştı. Artık kaçacak bir yer yoktu. Pek yakında, birbirleri için yaratıldıklarını kabul etmek zorunda kalacaklardı.

1 yorum: