9 Ağustos 2011 Salı

Kulenin Hanımı VII

Ayça o gece düşünde kartal oldu ve bir kartalla çiftleştiğini gördü. Bu çiftleşmenin ardından yeni bir dil bildi. Bu dil aracılığıyla iyi ve kötü ruhlarla konuştu. Gökte kartalla, yerde kaplanlar ve yılanlarla, denizde yunuslarla konuştu; ateşe hükmetti. Bu dili kullanarak Ejderler'i çağırdı; onu sırtlarında başka alemlere taşıdılar. Sonunda Ayça Ulu Işık'ı gördü. Öğrendiği dilin, O'nun dili olduğunu anladı. Işık ona, sırrını verdi.

Ayça uyandığında değişmişti.

O gece Bora düşünde bir kaplan oldu ve bir kaplanla çiftleşti. Bu çiftleşmenin ardından Bora, daha önce bilmediği bir tarihi bildi. Eşi olan Kaplan, onu kendi diyarına götürdü. Orada Bora, kadim bir dilde atalarıyla konuştu ve onların gücünü devraldı. Bu güç, onu Ulu Işık'ın alemine taşıdı. Işık ona, bu yeni bilgelik ve güç ile ne yapacağını anlattı.

Bora uyandığında değişmişti.

Ayça'nın odasına gitti. Kız gözlerini yeni açmıştı. Bora'yı görünce yataktan doğruldu. Yanına gitti. Gözlerine baktı. "Bizi inisiye etti" dedi. Bora "Evet" anlamında başını salladı. "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

Ayça gülümsedi:
-Her şeyi anlamış gibiyim...ya sen?
-Ben de öyle.
-Bora, Deniz ölmedi biliyorsun değil mi?
-Hayır ölmedi ve asla ölmeyecek. Biz neredeysek o da orada. Dilediğimiz zaman onunla konuşabiliriz ve O eğer gerekli görürse yeniden bir bedenle karşımıza çıkabilir.
-Benim gördüklerimi sen de gördün mü?
-Evet tatlım, biz aynı Ruh'uz. Senin gördüğün her şeyi gördüm.
-Peki şimdi ne olacak?
-Senin eşyalarını açacağız. Geçmişi geçmişe teslim edeceğiz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder