8 Ekim 2011 Cumartesi

İkiz Alev IV

Bu hem ruhsal hem bedensel birleşmenin ardından Ayça ve Bora derin bir uykuya daldılar ve bir rüyayı paylaştılar. Rüyalarında meleklerin koruduğu bir bahçede birbirlerine, ayrı geçirdikleri yaşamların öykülerini anlattılar. Bu yaşamda onları bir araya getiren Tanrı'ya şükranlarını sundular.

...

Meryem ve Onur, salondaki büyük masada sessizce yemek yiyorlardı. Onur'un merakı sessizliği bozdu:
-Bugün Bora'yı hiç görmedim. Ayçayı da. Bir yere mi gittiler?

Meryem gülümsedi:
-Onları uzun bir süre daha göremeyeceğiz.

-Nasıl yani?

-Aşık oldular.

Onur şaşırmıştı. Meryem'in söylediğini apaçık duymuş olmasına rağmen 32 dişini birden gösteren geniş gülümsemesi ile sordu:
-Ne oldular?

-Sence de birbirleri için yaratılmamışlar mı?

-Kesinlikle öyle ama hangi dağda kurt öldü de bunu kabullendiler? Ben en az bir yıllarını alır diye düşünüyordum.

-Onları bu konuda azcık itekleyerek olaylara hız kazandırdığımı itiraf etmeliyim.

-Ne yaptın?

-Onlara ikiz alev'den bahsettim ve geri kalanını keşfetmeleri için onları bol bol teşvik ettim.

-Peki şimdi ne olacak, Meryem?

-Gerçekten bilmiyorum. Bunu zaman açığa çıkaracak.

-Ben senin iç sesini merak ediyorum.

-İç sesim bana önümüzdeki günlerde güçlü olmamız ve sağlam durmamız gerekeceğini söylüyor, hepsi bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder